Selam Canlar,

Son yıllarda kadınlarda bir hareketlenme başladı. Bu hareketlenmeler günümüzde de daha çok artmıştır.
Benimle görüşen kadınların genelinde DEĞERSİZLİK, YETERSİZLİK , SEVGİSİZLİK ve KENDİNİ SEVMEME duyguları görülüyor. Bir ailede kadın mutlu değilse o aile bireyleri de mutsuzdur. Bu ailelerde ki mutluluk çocuklardan belli oluyor. Çocuk okulda saldırgan, şiddet içeren hareketler varsa ya da öğretmenlerin en çok şikayet ettiği çocukların aileleri ile görüşüldüğünde aynı davranışları evde mutlaka aile bireylerinden biri uyguluyordur. Ve çocuk ailede rol model aldığı kişinin davranışlarını örnek aldığı için (onun doğru olduğunu bilerek yapıyor) o davranışları sosyal yaşamında da uyguluyor.
Bu şiddet olaylarının çözülmesi için temel duygulara odaklanmak gerekiyor. Annenin ve babanın proje amaç döneminde (hamilelikten bir yıl önceki dönem) yaşadıkları ve hissettikleri duygular, travmalar hamilelikte anneden bebeğe aktarılmaktadır. Aslında anne ve baba da kendi annelerinin travmalarını da bebeklerine aktarma durumları vardır.
Bu negatif inanç kalıpları olan duygular 0-6 yaş aralığında bilinçaltına beyin kaydediyor. Çocuk büyüyüp bir yetişkin birey olduğunda da kararlarını yine 0-6 yaşında aileden edindiği ilk öğrenilen duygularla karar veriyor. Yetişkin birey olduğumuzda kararlarımızın %95 ini bilinç altında yatan duygularımızla veriyoruz. %5 i de şu anki bilincimizle veriyoruz. Yani hayatımızın büyük bir kısmını 0-6 yaş döneminde öğrendiklerimizle yani 6 yaşında ki çocuk zihniyle karar veriyoruz. Ailesinde sevgisizlik görmüşse, şiddet görmüşse anne-baba olduğunda aynı şiddeti o da çocuğuna uyguluyor. Çünkü sevmeyi bilmiuor, öğreten olmamış.
Değersizlik, yetersizlik duygusu kişilerde çinsel hastalıklara, hatta kısırlığa kadar giden sorunlar ortaya çıkıyor. Böbrek sorunları, kadın hastalıkları, prostat gibi sorunlar ortaya çıkıyor.
Bu bilinçaltı negatif inançlarımızı dönüştürdüğümüzde fiziksel ve ruhsal olarak şifalanma başlamış demektir.
Kadınlarımızı bilinçlendirmek gerekiyor. Çünkü TOPLUMU KADINLAR YETİŞTİRİYOR. Kadınlarımızın geçmiş travmalarının dönüştürülmesi gerekiyor. ÖZEELLİKLE DEĞERSİZLİK, SEVGİSİZLİK, YETERSİZLİK VE KENDİNİ SEVMEME duygusu dönüştürüldüğünde hem anne hem de aile şifalanmış oluyor.
Çocuk anne ve babadan alamadığı sevginin yerini ilerde hiçbir şekilde dolduramayacaktır. Bu boşluk kişilerde öfkeye ve nefrete dönüşüyor. Zalim insanların hayatlarına baktığınızda çocukluk dönemlerinde sevilmediklerini, dışlandıklarını görürsünüz. Çözüm olarak kadınlarımızın bilinçlendirilmesi, travmalarının dönüştürülmesi gerekiyor.
Merih Nebioğlu / Aile Danışmanı / Profesyonel Yaşam Koçu